Osmanlı döneminde yapılan kapalı çarşılar arasında İstanbul’dakinden sonra en büyük kapalı çarşı olarak kabul edilen yapının 15. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. İçerisinde farklı isimlerle anılan birçok çarşı bulunan yapıdaki tek kitabe, 1844’te Hacı Efendi’nin yaptırdığı ve kendi adıyla anılan çarşıda yer almaktadır. 1870 senesinde yaşanan yangın sonucu neredeyse tümü yanan çarşı, Maraşlı Osman Paşa’nın uğraşları ile taş malzeme ile yeniden yaptırılmıştır. Yapı, 1907 Ankara Salnamesi’nde iki binden fazla dükkân ve mağazayı kapsayan “muhteşem kâgir çarşı” olarak geçmektedir.
Kapalı Çarşı, halen yöreye özgü yiyecek ve el işlerinin satıldığı dükkânları barındırmaktadır.